Bengî Dönüş
Friedrich Nietzsche'nin Sonsuzluk Desenleri
Sercan Çalcı
Felsefe
Yayına hazırlayan: Alpagut Gültekin & Ayşe Orhun Gültekin
Kapak görseli: Nietzsche'nin Sils Maria'daki otel odası
1. baskı, Ekim 2024
ISBN 978 625-7917-28-5
215 sayfa, 13,5 x 19,5 cm
Freelife 215 gr, Enso creamy 60 gr
380 tl
Tekrar cehenneminden çıkış için acil çağrı!
Hangi desenleri örüyor hayatlarımız? Hangi desenler yineliyor içimizde? Peki her şey, aynı şekilde, aynı sırayla sonsuz defa olup bitecek olsaydı, şu an bunu okuyanın şimdisi dahil her an ebediyen aynı silsileyle tekrar edecek olsaydı, yine de bu dünyaya ve kendisi olmaya evet diyebilir miydi içimizden biri? Böylesi bir evet için neleri yitirme riskini alması gerekirdi?
Bu çalışma, kişiyi, yerleşik değerleri tekrarlayan bir uyruk olmaya yazgılı sayan hâkim düzenin aksine; Nietzsche’nin bengi dönüş anlatısının katlanılması güç soruları karşısında, yinelemenin özgürleştirici bir gücü olduğunu duyumsamaya davet ediyor. Sorular baş döndürücü bir hızla çoğalıyor: O mahvedici soruya “Evet” diyen biri, yıllanmış derisini değiştirip baştan aşağı dönüşmek zorunda kalmaz mı?
Bu çalışma, 1881 yılının Ağustos ayında, Friedrich Nietzsche’nin Silvaplana Gölü kıyısında açıldığı bengi dönüş tecrübesini felsefi bir anlatı biçiminde yeniden kurarken, yinelemenin gücünü deneyimleyen kendi desenini çiziyor; bir bakıma kendisi bir tür tekrar hareketi üretiyor. Nietzsche’nin bengi dönüş teorisini kozmik ve etik perspektiflerden incelerken, gücün biriktirilmesi ve harcanmasına dayalı bir politik ekonomi fikriyle yeni bir açılımın daha üretilebileceğini gösteriyor. Böylesi bir açılım için Nietzsche’nin yanı başında Dionysosçu bir alay kuruyor ve Salomé, Blanqui, Marx, Cantor, Deleuze, Klossowski, Borges ve daha nicelerini bengi dönüş sorusuyla birlikte sahneliyor.
Yazarın bengi dönüşün felsefi tecrübesine giriş için bir parolayla yola çıktığına tanık oluyoruz: “Yaşamın trajik taşkınlarına kapılmaya meyilli tarafımız için Silvaplana Gölü hemen yanı başımızdadır.”
Yinelemenin güçlerini icat etmek için acil çağrı!
KİTAPTAN
Ne olmuş nasıl olmuştu da bengi dönüş adını verdiği o tuhaf deneyim bir yaz günü Friedrich Nietzsche’nin başına gelivermişti?
1881 yılının Ağustos ayında bir kağıt parçasına şunları karalamıştı Nietzsche: “İnsanın ve zamanın 6000 ayak ötesinde.” Kendi sonsuzluk desenlerinden birini daha bu notla ifade ediyor, ileride ilân-ı aşk edeceği sonsuzluk fikri için bir vecd hâline yaklaşıyordu belki de.
Bu yılların Nietzsche’nin sağlığı açısından en zorlu dönemlerden biri olduğunu, iyileşmenin coğrafi ve fiziki yollarının yanı sıra düşünsel yollarını da bu dönemde araştırdığını biliyoruz. Kendisi açısından bir iyileşme ve hafifleme anlatısı peşinde olduğunu anlıyoruz biyografilerinden ve mektuplarından. Tuhaf olansa bunun için “en ağır yük” dediği bengi dönüş tecrübesine açılmak konusundaki cüretkârlığıdır. Bu yıllar, Nietzsche’nin araştırmalarına büyük bir dönüşümün eşlik ettiği ve İşte Böyle Dedi Zerdüşt’ün yazıldığı yıllar aynı zamanda.
Bildiğimiz kadarıyla uzun orman yürüyüşlerinden birinde, Silvaplana Gölü kıyısında bengi dönüş adını verdiği bir tecrübeye açılmıştı Nietzsche. 14 Ağustos 1881’de dostu Peter Gast’a şunları yazıyordu: “Daha önce hiç görmediğim türden düşünceler doğdu ufkumda – hiçbirinden bahsetmeden soğukkanlılığımı korumak ve huzurlu kalmak istiyorum. Muhtemelen birkaç yıl daha yaşamak zorunda kalacağım.”
Aslında Şen Bilim’den itibaren bu fikir ona bir lanet biçiminde musallat olmuş, yaşamın trajik taşkınlarını göğüsleyebilmek için bu laneti bir şenliğe çevirecek hamlenin arayışına girişmişti. Lou Andreas-Salomé bu fikri Nietzsche’nin sakin bir sesle, sır verircesine kendisine anlattığı anları unutamadığını yazıyor Nietzsche üzerine muazzam eserinde. Hatta Nietzsche’nin trajik coşkunluğunun getirdiği tüm acılar karşısında bengi dönüş fikrinin bir tezat oluşturduğunu, “esrarengiz bir maske” olduğunu ekliyor bu öğretinin.
Bense bu fikrin, eşyanın düzenini sarsan bir değişim anlatısı, bir sonsuzluk deseni biçiminde düşünülmesini önereceğim burada: sonsuzluğun desenlerini çizmeye kalkışan herkesin karşısına çıkan bir risk, bir kendinden geçme hâli, bir sarhoşluk. Yine de bir mistisizm değil. Modern felsefenin kara deliği olan kötü sonsuzun aşılması için bir imkânlar bloğu aynı zamanda. Nasıl açılabiliriz onun içindeki farklı boyutlara? Nasıl ki Zerdüşt tehlikeyi mesken edinen ölü Cambazı omzuna alıp onu yeniden yeryüzüne ait kıldıysa, biz de bengi dönüşün çoğul anlamlarını yeniden düşünerek riskten payımızı almayı deneyebiliriz.
Silvaplana Gölü kıyısında cereyan eden deneyim, ilk kez Nietzsche’nin başına gelmiş olamaz, bengi dönüşe bir olay olarak bakıldığında Nietzsche ne başta ne de sondadır. Belki de yapılacak en önemli hamlelerden biri, Pierre Klossowski’nin bengi dönüş fikrinde keşfettiği bir ayrımı 1881 Sils Maria deneyimine uygulamaktır; yani olaydan “ilk ve son özelliğini çalan bir hile” yapmaktır. Böylece tamamlanmış ve anlatılmaya değecek kadar öldürülmüş bir fikri değil, bize musallat olma kudretine sahip bir deneyimi düşünmemizin önü açılabilir.
Yaşamın trajik taşkınlarına kapılmaya meyilli tarafımız için Silvaplana Gölü hemen yanı başımızdadır.
“Ağustos 1881, Sils Maria”, Sercan Çalcı
İÇİNDEKİLER
İNTRO
Sonsuzluk ve Tarih, 10
Ağustos 1881, Sils Maria, 13
Yapmak ≠ Olmak, 15
Bengi Dönüş, 18
KOZMOS
Prelude, 24
Bir İmparator, 25
Güç Analitiği, 28
Babil Kitaplığı, 31
1871 Yılında Bir Mahpus ya da
Louis-Auguste Blanqui Yıldızları Sayıyor, 32
Yıldızlardan Ebediyete, 41
Amaçlar Krallığının Çöküşü, 48
Piano Piano, 52
Kaprekar Sabitinden Cantor’un Sonsuzlarına, 56
Sonsuzluk Tarihçisi Borges, 59
Lanetli Şen Bilim, 64
Enerjinin Korunumu, 67
Entropi, 70
Röpriz, 74
ETHOS
Prelude, 80
Dönüşün Hazzı, 84
Davetsiz Bir Misafir ya da Kierkegaard, 88
Vahiy, 92
Kaynak Gelecekte, 97
Geçmişi Kurtarmak, 100
Aion ya da Herakleitos’un Yaşayan Zamanı, 105
Yapmak Olmak mıdır?, 109
Lunaparkta Bir Sosyolog, 113
İki Yarış, 116
Bir Uzun Mesafe Koşucusunun Yalnızlığı Üzerine, 120
Hep Yabancı, 122
Terradise, 126
Küçük İnsan, 130
Oluşun Masumiyeti, 133
Özel Değişme, 137
Bir Seri Katil Ne Zaman Seri Katildir?, 140
Röpriz, 144
BÜYÜK EKONOMİ
Prelude, 149
Yaşamın Virtüel Politik Ekonomisi, 152
Deve, 159
Aslan, 161
Hınç, 164
Çevrimi Bozan İkili, 169
Darwinci Senaryo, 173
Malthus’u Doğayla Karıştırmamalı, 179
Armağan, 184
Kötü Sonsuza Karşı, 190
Fazlanın Baskısı, 194
Devlet Denen Canavar, 200
Röpriz, 205
D.C.
Bengi Dönüş, 210
Bengî Dönüş, 213