top of page

Derbeder Dilber Dublin

Bu ifade, Aiolos epizotunun sonunda, Stephen’ın bir Dublin meseli anlatmasından hemen önce metnin arasına giren gazete başlığı (s. 143). Stephen, bundan hemen önce de, “Dublin. Daha öğrenmem gereken ne kadar, ne kadar çok şey var” diye düşünüyor. Joyce, bu pasajda, kendi gençliğine dönüp bakarken, hem bir yazar olarak doğuşunu, hem de terkettiği, ama tüm kitaplarını adadığı Dublin’e verdiği önemi gösteriyor bize. Birkaç sayfa önce de gazeteciler ona Ulysses gibi bir kitabı yazmasını söylemişlerdi: s. 134, “Hepimizi koy içine, anasını satayım. Baba, Oğul, Kutsal Ruh, bizim memiş M’Carthy, hepsini koy.”

 

Stephen’ın anlattığı mesel, Dublinliler’de kullanacağı epifani tekniğini örneklemesiyle de geleceğin yazarını haber veriyor. Çok gündelik, önemsiz görünen bir hikâye—Nelson sütununa çıkıp erik yiyen, çekirdeklerini aşağı atan iki yaşlı kadın—İrlanda’nın siyasi ve toplumsal yönleri hakkında pek çok sembolizm içeriyor (işgalcinin fallik heykeline tırmanan kadınlar, kısır toprağa tohumlar fırlatıyorlar); Stephen, mesel için önerdiği başlıkla, “ulaşamayacakları vatanlarına bakan İrlandalılar” fikrini vurguluyor. 

 

Bugünün gözüyle bakınca, Joyce’un Dublin’i anlatan bir yazar olma niyetiyle çıktığı bu macerada nasıl başarılı olduğunu görüyoruz. Joyce’un anlattığı Dublin’i tanımak için başvurulabilecek pek çok kaynak var, ben özellikle sevdiğim üçünü burada anacağım. İlki, Lee Miller’ın 1946’da “James Joyce’un Dublin’ini fotoğraflamak” görevini üstlenerek yaptığı foto-röportaj. Joyce’un anlattıklarını görmek isteyenler için en değerli kaynaklardan biri bu seri:

www.leemiller.co.uk

İkincisi, uzun süre Joyce kulesinin idareciliğini de yapmış olan Robert Nicholson’ın okuru Ulysses’in geçtiği sokaklarda yürüttüğü rehber kitabı:

www.newisland.ie

 

Üçüncüsü ise, Ulysses’in Dublin’inin topografyası üzerine yapılmış en önemli başvuru kaynağı, Ian Gunn ve Clive Hart’ın “James Joyce’s Dublin” başlıklı kitabı. Bu kitapta karakterlerin Dublin’deki hareketleri haritalar ve fotoğraflarla açıklanıyor. Kitabın 39-40. sayfasında, Bloom’un gezinirken sokakta soru işaretleri çizdiğini gösteren haritayı ve açıklamayı özellikle seviyorum. Bu kitabın yeni edisyonu, yayınevi tarafından paylaşıma açıldı:

www.riverrun.org.uk

 

* * *

“Derbeder Dilber Dublin”in İngilizcesi “Dear Dirty Dublin”. Bu, eski Dublin’den nostaljiyle bahsedilirken kullanılan yaygın, kalıplaşmış bir ifade; meramı, Dublin’i pisliğine rağmen sevmek (ya da Dublin’den ironiyle şikâyet etmek). 1908 tarihli, Thomas Fitzpatrick imzalı siyasi karikatür, kastedilenin ne olduğunun güzel örneklerinden:

 

 

Joyce bu sözü Dublinliler’deki “Küçük Bir Bulut”ta ve Ulysses’deki bu pasajda kullanmış. Finnegans Wake’teyse (fweet.org’da bu motifi aramanın sonuçlarına göre) bu ifadenin çeşitlemeleri 37 kere geçiyor. Bunların ilk altısı şöyle: “teary turty Taubling” (7.05), “dour decent deblancher” (49.21), “The dirty dubs upin (...) dainly drabs downin" (60.35-36), “hears turtlings (...) Doveland” (61.2), “dear dutchy deeplinns” (76.25)... Sadece bu örnek bile, Finnegans Wake’teki çeviri probleminin güzel bir örneği; tüm bu formülasyonların başka başka anlamları, anlatının içinde farklı işlevleri var, ama hepsinin sesi İrlandalıların çok iyi bildiği, “Ah güzel İstanbul” kadar tanıdık bir ifadenin sesini andırıyor.

Peki, bu ifade çeviride neden “Sevgili Pis Dublin” değil de “Derbeder Dilber Dublin”? Bu da, en baştaki “jejune jesuit”, birkaç kez anılan “Turko the Terrible” ve “Sinbad the Sailor” müsamereleri, Bloom’un cebinde gezen “Sweets of Sin” kitabı gibi, aliterasyonun (harf tekrarının) çevrilmesi gereken meram için önemli olduğu, ifadenin akılda kalıcılığında aliterasyonun da rol oynadığı, bu nedenle çevirmenin bu harf ve ses oyunu için bir çözüm aramasının gerektiği ifadelerden biri.

“Dear, dirty Dublin” ifadesinin uzun süre Lady Sydney Morgan adlı bir romancıya ait olduğuna inanılmış, ama günümüzde bu konuyu araştıranlar bunun da toplum içinde yaygınlaşan bir ifadenin zaman içinde ünlü bir yazara atfedilmesinin örneklerinden biri olduğunu görmüşler. İfadenin geçmişinin bir dökümünü merak edenler, JJON.org’daki sayfayı inceleyebilir:

www.jjon.org

 

Armağan Ekici

 

Derbeder-Dilber-Karikatur_800.jpg

A

Ali Baba Bahşiş Rahat Lokum Efendi

Aristoteles

Astronomi

Basın Dünyası

Cantrell ve Cochrane’ın Zencefil Gazozu (Aromatik)

Cebelitarık

Ç

Çingene Argosu

D

Dante

Derbeder Dilber Dublin

E

Robert Emmet

Erik Ağacı

F

William Faulkner

Faust

Forty Foot: “Deniz! Deniz!”

G

Gerçek İnsanlar

Giyim-Kuşam

Ğ

Ksinbad'ın Ğeyahatleri

H

Homeros

Hukuk Dünyası

I

Irmak

İ

İlya Geliyor

İrlanda İngilizcesi

İroni

J

John Jameson & Son

K

Kafiye

L

L (Bloom/Boom, World/Word)

Lavta

Lazımlık

M

Metempsikoz

Murphy/Morpheus

N

Napoleon'un Hayatı (kitap)

Nietzsche

O

Omphalos

Oturaklı, Toraman

Ö

Öbür Dünya

P

Georges Perec

Q

Raymond Queneau

Ah evet, ama ben Q’yu tercih ediyorum

R

Reklamcılık

S

Fritz Senn

Shakespeare

Siyah Kare

Ş

Şıngır

T

Titbits

Tutunamayanlar

U

Unutmak

Ustalık

Uzay

Ü

Üçlüler

Ürkünç

V

Victoria

W

Oscar Wilde

X

Bir iks

Y

Yogibogihane

Yunanlılar

Z

Zati

Zinanın Zevkleri

bottom of page