top of page

Gerçek İnsanlar

Ulysses’de gerçek adlarıyla anılan, ya da kurgusal adları olup da gerçek insanlara dayalı oldukları saptanabilen karakterler başlı başlına bir çalışma konusu. Bu konudaki çok değerli bir başvuru kaynağı (Joyce’un da mezun olduğu) University College Dublin’in yayınevince 2016’da yayımlandı. Vivien Igoe imzalı, The Real People Of Joyce’s Ulysses: A Biographical Guide başlıklı bu kitap 380 sayfa. “Kim Kimdir” formatında kişilerin biyografilerini veriyor; kitabın eklerinde Ulysses’de anılan yarış atlarının biyografileri bile var. Igoe, kitabın girişinde, bugüne dek kurgusal olduğu düşünülen, bu nedenle çok az ilgi görmüş olan pek çok karakteri kitabına eklediğini yazmış.

 

1904’de 290,000 nüfuslu bir şehir Dublin; şehirde yaşayan pek çok insanın birbirini tanımasına izin veren bir büyüklük bu. Joyce’un ve ailesinin yaşadıkları yerler, tanıdıkları, dostları, düşmanları, Igoe’nun deyimiyle, “Dublin hayatının ve toplumunun engin bir mozaiği”ni kurarken kullanılmış UIysses’de. Joyce’un gerçek hayatı nasıl kullandığını anlamak, kitabı okurken, çevirirken, üzerinde çalışırken faydalı oluyor, hoş sürprizlere yol açabiliyor. Örneğin, kitapta Tom Rochford’ın bir icadı var; bir müzikholde bir sonraki sanatçının ne olduğunu “dingildeyen” diskler aracılığıyla bildiren bir makina bu (s. 174, 224, 226-227, 455). Bu öyle saçma bir âlet ki, Joyce’un bunu tümüyle mizah amaçlı olarak uydurduğunu sanmıştım ilk başta; gerçekmiş, Tom Rochford bu aletin patentini almış:

https://worldwide.espacenet.com

 

Şimdi de bu kişilerden ilk baştakine, kitapta “Buck Mulligan” olan Oliver St John Gogarty’ye bakalım. Gogarty doktorluğunun ve siyasetçiliğinin yanısıra, bir yazar ve şair; kitapları, konuşmaları, ses kayıtları var. BBC’nin şu radyo kaydında Joyce ile bir anılarını anlatıyor:

https://twitter.com/bbcradio4

 

Bu kayıt sayesinde, sayfalarca şakalarını okuduğumuz “Mulligan”ın gerçek sesini duyabiliyoruz—gerçekten de “Hrisostomos”, “altın-ağız” ünvanına layık bir hatip olduğuna, güzel diksiyonuna, aynı Mulligan gibi aliterasyonlarla konuşmasına (“the gangling gaunt figure...”) tanık oluyoruz. Anlattığı anı da herşeyiyle Ulysses kokuyor: Sandymount kumsalında yürürken şair Yeats’in babasıyla karşılaşınca ondan bira ve tramvay parası tırtıklamaya karar veren Joyce ve Gogarty, yine kitapta geçen The Ship adlı bar, Joyce’un gayrıciddi birşey söyleyeceği zaman ciddi bir tavır takınması, Yeats’in babası para isteklerini reddedince Ortaçağ mantığı terimleriyle cevap vererek eğlenen Joyce...

 

Gogarty, kendi anılarını kurgulaştırarak pek çok kitap yazmış: As I Was Going Down Sacksville Street (1937), I Follow St. Patrick (1938), Tumbling in the Hay (1939), Rolling Down the Lea (1950), It Isn’t This Time of the Year At All! (1954). Bu kitaplar sayesinde, o dönemdeki Dublin hayatının, Ulysses’deki olay ve kişilerin bir de “Mulligan”ın gözünden yazılmış halleri var elimizde. 

 

Bu ciltlerden birincisi olan As I Was Going Down Sacksville Street, Beckett’ın ailesinin de dahil olduğu bir hakaret davasına konu olmuş, Beckett davaya tanık olarak katılmış ve Gogarty’nin avukatları mahkemede Beckett’i yerden yere vurmuşlar.  “Stately” zarfıyla ve aliterasyonlarla başlayan Ulysses gibi, bu kitap da “Quaintly” zarfıyla ve aliterasyonlarla başlıyor: “Quaintly he came raiking out of Molesworth Street into Kildare Street, an odd figure moidered by memories...” Yine bu ilk cümlede Ulysses’de Mulligan’ın tekrar tekrar söylediği kelimelerden birini kullanıyor Gogarty: “mockery” (çeviride “maskaralık”).

 

Gogarty’nin anılarının açılışında bahsettiği bu kişi, Ulysses’de hep sokak lambalarının etrafından dolaşmasıyla anılan Dublin eksantriği Cashel Boyle O’Connor Fitzmaurice Tisdall Farrell (s. 156, 210, 239, 244, 248, 279, 490). Farrel’ın Ulysses’de anılmayan bir lakabı da var: “Endymion”. Vigoe’nun kitabından Farrell’ın diğer âdetlerini öğreniyoruz: Milli Kütüphane’den dönerken sokağın ortasında durup cebinden çıkardığı büyük bir pusulaya bakarak evinin yönünü tayin edermiş;  Joyce için de önem taşıyan Liman İdaresi saatinin (Ulysses’de s. 151, Portre’deki “epifani” tanımı) yanına gelince, bu saati kılıcını çekerek selamladıktan sonra, cebinden çıkardığı bir çalar saati çaldırmak âdetiymiş. İşte bu kişinin Joyceimages.com’daki fotoğrafı:

https://joyceimages.com

 

Joyce’un kurgu ile gerçeği içiçe geçirmesi üzerine daha çok okumak isterseniz, Olası Olmayan Dergi’nin altıncı sayısında “Joyce’un Kurgu/Gerçek Karakterleri” başlıklı bir yazım var:

https://donusumyayin

Armağan Ekici

 

A

Ali Baba Bahşiş Rahat Lokum Efendi

Aristoteles

Astronomi

Basın Dünyası

Cantrell ve Cochrane’ın Zencefil Gazozu (Aromatik)

Cebelitarık

Ç

Çingene Argosu

D

Dante

Derbeder Dilber Dublin

E

Robert Emmet

Erik Ağacı

F

William Faulkner

Faust

Forty Foot: “Deniz! Deniz!”

G

Gerçek İnsanlar

Giyim-Kuşam

Ğ

Ksinbad'ın Ğeyahatleri

H

Homeros

Hukuk Dünyası

I

Irmak

İ

İlya Geliyor

İrlanda İngilizcesi

İroni

J

John Jameson & Son

K

Kafiye

L

L (Bloom/Boom, World/Word)

Lavta

Lazımlık

M

Metempsikoz

Murphy/Morpheus

N

Napoleon'un Hayatı (kitap)

Nietzsche

O

Omphalos

Oturaklı, Toraman

Ö

Öbür Dünya

P

Georges Perec

Q

Raymond Queneau

Ah evet, ama ben Q’yu tercih ediyorum

R

Reklamcılık

S

Fritz Senn

Shakespeare

Siyah Kare

Ş

Şıngır

T

Titbits

Tutunamayanlar

U

Unutmak

Ustalık

Uzay

Ü

Üçlüler

Ürkünç

V

Victoria

W

Oscar Wilde

X

Bir iks

Y

Yogibogihane

Yunanlılar

Z

Zati

Zinanın Zevkleri

bottom of page